29 Ekim 2016 Cumartesi

DERE TEPE ALİ BABA, ERFELEK KUZU KESTANESİNİN PEŞİNDE




Sinop’un Erfelek ilçesi tam anlamı ile bir kestane cenneti.
Erfelek’in Kirazlık köyü ise dağların ortasında kalan bir vadide, kendine has iklimi ile kestanenin yanı sıra kiraz ve fındık üretimi ile de meşhur.


Erfelek  Kuzu Kestanesi ise, çok kolay pişmesi, iç kabuğundan zahmetsizce ayrılması, parlak rengi ama en önemlisi bambaşka tadı ile meraklılarını peşinde koşturan bir orman ürünü.

Her ne kadar görüntüsü pek afilli olmasa da, hani derler ya ‘’bir o kadar da yerin altında var’’, lezzetini yiyen bilir.

Yukarıda orman ürünü demiştim.
Bu kestaneler yetiştirilmiyor.

Asırlık ulu ağaçlarda, en ufak bir müdahele olmadan kendiliğinden yetişen doğal  bir ürün Erfelek Kuzu Kestanesi. 

Bırakın ilacı gübreyi, ağacın dibini çapalayanı, bir kova su dökeni bile yok.

Köylüler bu yüksek ağaçlara mevsiminde binbir  güçlükle tırmanarak hasat etmekte. Bu işleme dokumak deniyor. Profesyonel dokuyucular hayati tehlikeden dolayı günlük 200 ila 400 TL arasında değişen oranda ücret talep etmekte.

Kirazlık köyünde, aile dostumuz  AYAR ailesinin misafiriyim.  Vedat kardeşim, her işi gibi kestane dokumayı da kendisinin bizzat yaptığını söylüyor.


Vedat’ın annesi, iki elini birden öptüğüm canım Cevriye anamız, babası Nazmi amcamız ve Vedat’ın eşi Ayten tüm direnmemize rağmen bizi sofraya oturttu ve ağırladı. Ama ne ağırlama…

Menümüz çay, katlama (katmer),  ahırdaki bir ineklerinin taze sütünün üzerinden yeni alınmış ılık kaymak, üzerine de ancak tadına bakabilme şansına sahip olmuş olanların hayal edebileceği kestane balı. Ispanaklı börek ise kadraja giremeden yok oldu nasıl olduysa. Soframızın baş tacı ise zaten günümüzün konusu olan kavrulmuş kestaneler.


Bu sofrayı parayla satın alabilmeniz maalesef mümkün değil. Misafirim olursanız sizi Cevriye anamıza götürürüm. Elini öper, hürmet ederseniz illa ki nasiplenirsiniz cömertliğinden.


Ama sadece kestane almak isterseniz, biraz olsun öğrendiklerimi paylaşayım önce sizinle.

Kestane seçiminde iki önemli kavram var. Boşak ve kozak.
Hani, eve kestane aldık, iki haftada kurtlanıverdi durumu vardır ya. İşte onlar boşak kestaneler.

Ağaçlardaki dikenli kozaları kendiliğinden açılarak yere düşmüş, yerden toplanmış olan kestanelerdir boşak diye adlandırılanlar. Hava koşullarından dolayı matlaşan renkleri  de, kestane parlatma makinasında (evet böyle bir şey var, dün Erfelek pazarında bizzat gördüm) parlatılarak satılmakta.

Vedat kardeşim boşak kestaneleri kendi tüketimleri için saklamakta ya da ne olduğunu bildirerek düşük fiyattan satmakta.

Kozak olanlar ise, yani dikenli kozalarının içerisinde duran kestaneler, bahçedeki ambarının önünde bir eğrelti otu yığınının altında beklemekte. 

Kozasının içinde bekleyen, nemli  ortamda yavaş yavaş açılan kestaneler kozasının özsuyu ile mumlanarak parlak bir görünümüne kavuşuyor ve saklama koşullarına çok daha dayanıklı oluyor. Kozadan ayrıldıktan sonra da haftalarca (aylarca diyorlar ama garanti olsun yine de)  bozulmadan kalabiliyor kozak kestaneler.

Vedat’ın kozak kestanelerini 3 boya ayırıyor.
En büyükleri  beğenen alsın, küçük ve orta boy olanlar daha kolay pişiyor hem de lezzeti daha bir güzel oluyor.
Tüm kestaneler sadece satıştan hemen önce kozasından ayrılacak.  Sevenleri ile buluşacak olan kestaneler o güne kadar eğrelti otlarından yorganları, kozalarından yastıklarında, huzurlu bir uykuda olacaklar.


SIKÇA SORULAN SORULAR

Kestaneleri nasıl saklamalı ?
Kestane serin ortamda, en ideali buzdolabında saklanmalı.
En güzeli bir market poşetinin içerisine koyacaksınız ki kestanelerimiz kurumasın.
Bu şekilde iki aya kadar rahatlıkla saklarsınız.
Daha da  uzun süreli saklamak istiyorsanız, bilin ki kestane dondurulunca lezzetini kaybetmeyen bir yemiş. Buzluk poşetine koyup dondurursanız, arkadaşlarınıza Temmuz ortasında bile kestane sürprizi yapabilirsiniz.



Ben kestane çizemem , NE YAPSAM ?

10 kg ve üzeri sipariş verenler, Türk bilim insanlarının insanlığa armağanı olan kestane çiziciyi de hediye olarak alacaklar.



KESTANEYİ ANLADIM, CEVİZ VARDI CEVİZ, ONA NE OLDU ?

Bu soruyu sorduğunuza göre http://dizdarogluciftligi.blogspot.com.tr/2016/10/dizdaroglu-ciftigi-sinopa-12-km.html  linkinde bahsedilen cevizlerden haberdar olmuşsunuz.
Meraklısı için hakkımda özet bilgi de var.

Malesef tamamı tükendi. Kendimize bile ayırabildiklerimiz ancak çürük çarık olanlardan ayıklananlar ki onlar da size gönderilmeye layık değil. İnşallah seneye.
Sevgiyle kalın
ALİ DİZDAROĞLU



PEKİ YA MEMNUN KALMAZSAM ?

Beğenmediğinizi ya da beklentilerinizin karşılanmadığını bildirmeniz yeterlidir. Kargo ücreti dahil tüm paranız iade edilir, elinizdeki ürün kargosu ücretsiz olarak iade alınır.

NASIL SİPARİŞ VERECEĞİM ?

0544 876 0000 no’lu telefona SMS veya Whatsapp mesajı atabilir ya da siparişinizi dizdaroglu@gmail.com adresi vasıtası ile iletebilirsiniz.

KARGO

Kargo bedeli tüm siparişler için sabit 10 TL olup, ürün bedeline ekleyerek göndermeniz durumunda kargo bedeli bizim tarafımızdan ödenerek gönderim yapılacaktır.
Örnek ; 5 kg orta-iri boy kestane sipariş ettiniz. Ürün bedeli olarak 150+10 = 160 TL göndereceksiniz. Bu bedeli uygun görmüyorsanız istediğiniz kargo firması ile karşı ödemeli olarak gönderim yapmamız da mümkündür.

ÖDEME

Kredi kartı, kapıda ödeme gibi seçenekler sunamıyoruz.
Şimdilik ödemelerinizi siparişinizde bildirilecek hesaba yapmanızı rica edeceğiz.

İLETİŞİM

Her türlü bilgi talebi ve yorumlarınız için: dizdaroglu@gmail.comWhatsapp, SMS veya arama için : 0544 876 00 00 ALİ DİZDAROĞLU

(size en hızlı şekilde cevap verebildiğim için whatsapp'ı tercih ediyorum)


SEVGİLER





x